Son dakika haberleri net
İmar kirliliğine neden olmak suçtur ve Türk Ceza Kanunu'nda çevreye karşı işlenen suçlar başlığı altında 184. maddeye düzenlenmiştir. İmar kirliliği terimi genellikle çevrenin kirletilmesiyle ilişkilendirilse de, aslında burada kullanılan "kirlilik" ifadesi somut olarak çevrenin kirletilmesi anlamına gelmez. Türk Ceza Kanunu kapsamında imar kirliliği, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bir binanın yapılması gibi durumları ifade eder. Ruhsatsız bir şekilde bina inşa etmek, imar açısından bir "kirlilik" oluşturur ve bu nedenle suçun adında "imar kirliliği" ifadesi kullanılmaktadır. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Amacı Ve Kapsamı Nedir ?Kanun koyucu, bu suç düzenlemesiyle çevrenin korunmasını amaçlamaktadır. Çevredeki binalar ve yapılar, çevre planlamasıyla uyumlu olmalı ve denetim açısından kanuna uygun olarak inşa edilmelidir. Bu şekilde, çarpık yapılaşma ve kanuni denetim kontrol altına alınabilir. Kanun koyucu, bu sebeplerden ötürü ruhsatsız şekilde bina yapılmasını çevreyi tehdit edici bir unsur olarak değerlendirmiş ve ruhsatsız veya ruhsata aykırı bir şekilde bina inşa eden veya yaptıranlara cezai yaptırımlar öngörmüştür. Belediye sınırları içinde ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak bu açıdan suç teşkil etmektedir. Ayrıca, özel imar rejimine sahip bölgeler için de bu madde geçerlidir. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Nasıl Gerçekleşir ?Maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında hangi tarz eylemlerin suç kapsamına girdiği sıralanmıştır. İlk fıkra, yapı ruhsatı almadan veya ruhsat olmasına rağmen ruhsata aykırı olarak bina inşa eden veya yaptıran kişileri suçlamaktadır. Bu kişiler binanın sahibi, inşaatçısı, taşeronu veya bina sahibi olabilirler. Burada önemli bir nokta, işçi veya usta gibi kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulup tutulmayacağıdır. Bu konuda belirleyici olan faktör, işçi veya ustanın ruhsatsız olduğunu bilip bilmemesidir. Eğer ruhsatsız olduğunu biliyorlarsa ve bu amaçla eylemlerini gerçekleştiriyorlarsa, bu kişiler de suçtan sorumlu tutulabilir. İkinci fıkraya geçtiğimizde, yapı ruhsatı olmayan bir binanın inşaat esnasında kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısını sağlanmasına izin veren kişilerin sorumluluğu ortaya çıkar. Ruhsatsız binanın inşası devam ederken, şantiyeye bu bağlantıların kurulmasına müsaade eden kişiler, ruhsatsız binayı yapan veya yaptıranlar gibi sorumlu tutulur. Bu kişilerin, bağlantıları sağlama konusunda yetkili olmaları ve yetkilerini kanuna aykırı bir şekilde kullanmaları gerekmektedir. Son olarak, üçüncü fıkrada, yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sanayi faaliyetine göz yuman veya izin veren kişilerin de 184. madde kapsamında sorumluluğu bulunmaktadır. Bu kişiler, normal şartlarda bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde yetkili olmaları gerekmektedir. Genel olarak bakıldığında, ruhsatsız yapılarla ilişkilendirilen tüm faaliyetler, imar kirliliği suçu kapsamında değerlendirilmektedir. Çünkü ruhsatsız binanın inşası sırasında gerçekleştirilen bu tür faaliyetler, suçun işlenmesine katkıda bulunmakta ve imar kirliliği oluşmasına neden olmaktadır. Binanın Sonradan İmar Planına Ve Ruhsata Uygun Hale Getirilmesi Bir Fark Yaratır Mı ?Bu soru aslında hukuk literatüründe oldukça bilinen "etkin pişmanlık" kavramıyla ilişkilidir. Etkin pişmanlık, bir suçun işlenmesinden sonra failin pişmanlık göstermesi ve bunun sonucunda cezanın azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması mümkün olabilir. İmar kirliliğine neden olma suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkündür. 184/5’e göre, kişinin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsata uygun hale getirmesi durumunda, birinci ve ikinci fıkralar gereğince açılmış olan kamu davası açılmaz veya açılmışsa bu dava düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. Kanun koyucu bu suç için özel bir etkin pişmanlık hükmü getirmiştir. Ancak, burada önemli olan nokta, örneğin binanın yıkılmasına yönelik bir iradenin yeterli olmamasıdır. Bu iradenin fiilen ortaya konması veya konuyor olması ve bunun sonucunda da imar planına ve ruhsata uygun hale getirilmiş olması gerekmektedir. Bundan dolayı, evet, etkin pişmanlık hükmü bu suçta bir fark yaratabilir. Dava Zamanaşımı Süresi Ve Şikayet HususuBelirtmek gerekir ki, imar kirliliğine neden olma suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla, bu suçun işlendiğini gören herkes yetkili makamlara bu durumu bildirdiği takdirde soruşturmanın başlatılması gerekmektedir. İmar kirliliğine neden olma suçundan ötürü ihbar edilen bir kişiye karşı hangi süre içinde dava açılması gerektiği de önemlidir. İmar kirliliğine neden olma suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bundan dolayı, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıllık süre içerisinde davanın açılması gerekmektedir. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Cezası Nedir ?İmar kirliliğine neden olma suçunun cezai yaptırımı 1 yıldan 5 yıla kadardır.Somut olayın özelliklerine göre hakimin takdir yetkisini kullanabileceği unutulmamalıdır.Ayrıca belirtilmelidir ki sınai faaliyetlerin ruhsatsız yapı içinde yapılmasına müsaade edenler içinse suç aralığı 2 yıldan 5 yıla kadardır. Sondakika haberleri net
İmar kirliliğine neden olmak suçtur ve Türk Ceza Kanunu'nda çevreye karşı işlenen suçlar başlığı altında 184. maddeye düzenlenmiştir. İmar kirliliği terimi genellikle çevrenin kirletilmesiyle ilişkilendirilse de, aslında burada kullanılan "kirlilik" ifadesi somut olarak çevrenin kirletilmesi anlamına gelmez. Türk Ceza Kanunu kapsamında imar kirliliği, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bir binanın yapılması gibi durumları ifade eder. Ruhsatsız bir şekilde bina inşa etmek, imar açısından bir "kirlilik" oluşturur ve bu nedenle suçun adında "imar kirliliği" ifadesi kullanılmaktadır. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Amacı Ve Kapsamı Nedir ?Kanun koyucu, bu suç düzenlemesiyle çevrenin korunmasını amaçlamaktadır. Çevredeki binalar ve yapılar, çevre planlamasıyla uyumlu olmalı ve denetim açısından kanuna uygun olarak inşa edilmelidir. Bu şekilde, çarpık yapılaşma ve kanuni denetim kontrol altına alınabilir. Kanun koyucu, bu sebeplerden ötürü ruhsatsız şekilde bina yapılmasını çevreyi tehdit edici bir unsur olarak değerlendirmiş ve ruhsatsız veya ruhsata aykırı bir şekilde bina inşa eden veya yaptıranlara cezai yaptırımlar öngörmüştür. Belediye sınırları içinde ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak bu açıdan suç teşkil etmektedir. Ayrıca, özel imar rejimine sahip bölgeler için de bu madde geçerlidir. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Nasıl Gerçekleşir ?Maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında hangi tarz eylemlerin suç kapsamına girdiği sıralanmıştır. İlk fıkra, yapı ruhsatı almadan veya ruhsat olmasına rağmen ruhsata aykırı olarak bina inşa eden veya yaptıran kişileri suçlamaktadır. Bu kişiler binanın sahibi, inşaatçısı, taşeronu veya bina sahibi olabilirler. Burada önemli bir nokta, işçi veya usta gibi kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulup tutulmayacağıdır. Bu konuda belirleyici olan faktör, işçi veya ustanın ruhsatsız olduğunu bilip bilmemesidir. Eğer ruhsatsız olduğunu biliyorlarsa ve bu amaçla eylemlerini gerçekleştiriyorlarsa, bu kişiler de suçtan sorumlu tutulabilir. İkinci fıkraya geçtiğimizde, yapı ruhsatı olmayan bir binanın inşaat esnasında kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısını sağlanmasına izin veren kişilerin sorumluluğu ortaya çıkar. Ruhsatsız binanın inşası devam ederken, şantiyeye bu bağlantıların kurulmasına müsaade eden kişiler, ruhsatsız binayı yapan veya yaptıranlar gibi sorumlu tutulur. Bu kişilerin, bağlantıları sağlama konusunda yetkili olmaları ve yetkilerini kanuna aykırı bir şekilde kullanmaları gerekmektedir. Son olarak, üçüncü fıkrada, yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sanayi faaliyetine göz yuman veya izin veren kişilerin de 184. madde kapsamında sorumluluğu bulunmaktadır. Bu kişiler, normal şartlarda bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde yetkili olmaları gerekmektedir. Genel olarak bakıldığında, ruhsatsız yapılarla ilişkilendirilen tüm faaliyetler, imar kirliliği suçu kapsamında değerlendirilmektedir. Çünkü ruhsatsız binanın inşası sırasında gerçekleştirilen bu tür faaliyetler, suçun işlenmesine katkıda bulunmakta ve imar kirliliği oluşmasına neden olmaktadır. Binanın Sonradan İmar Planına Ve Ruhsata Uygun Hale Getirilmesi Bir Fark Yaratır Mı ?Bu soru aslında hukuk literatüründe oldukça bilinen "etkin pişmanlık" kavramıyla ilişkilidir. Etkin pişmanlık, bir suçun işlenmesinden sonra failin pişmanlık göstermesi ve bunun sonucunda cezanın azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması mümkün olabilir. İmar kirliliğine neden olma suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkündür. 184/5’e göre, kişinin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsata uygun hale getirmesi durumunda, birinci ve ikinci fıkralar gereğince açılmış olan kamu davası açılmaz veya açılmışsa bu dava düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. Kanun koyucu bu suç için özel bir etkin pişmanlık hükmü getirmiştir. Ancak, burada önemli olan nokta, örneğin binanın yıkılmasına yönelik bir iradenin yeterli olmamasıdır. Bu iradenin fiilen ortaya konması veya konuyor olması ve bunun sonucunda da imar planına ve ruhsata uygun hale getirilmiş olması gerekmektedir. Bundan dolayı, evet, etkin pişmanlık hükmü bu suçta bir fark yaratabilir. Dava Zamanaşımı Süresi Ve Şikayet HususuBelirtmek gerekir ki, imar kirliliğine neden olma suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla, bu suçun işlendiğini gören herkes yetkili makamlara bu durumu bildirdiği takdirde soruşturmanın başlatılması gerekmektedir. İmar kirliliğine neden olma suçundan ötürü ihbar edilen bir kişiye karşı hangi süre içinde dava açılması gerektiği de önemlidir. İmar kirliliğine neden olma suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bundan dolayı, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıllık süre içerisinde davanın açılması gerekmektedir. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Cezası Nedir ?İmar kirliliğine neden olma suçunun cezai yaptırımı 1 yıldan 5 yıla kadardır.Somut olayın özelliklerine göre hakimin takdir yetkisini kullanabileceği unutulmamalıdır.Ayrıca belirtilmelidir ki sınai faaliyetlerin ruhsatsız yapı içinde yapılmasına müsaade edenler içinse suç aralığı 2 yıldan 5 yıla kadardır. Sondakika haberleri net