MİLLET DÜZÜOrdu tarihinde bir çok olaya, mitinge, bayrama, maçlara şahitlik eden en önemli lokasyon noktalarından birisi de Millet düzüdür. Hamam düzünün karşı tarafında olan meşhur Millet düzü Osmanlı döneminden Cumhuriyetin erken yıllarına kadar kısmen göl ve bataklık halindeydi. 19 Eylül 1924 tarihinde Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa Ordu’ya gelmişti. Saray mahallesindeki Hükümet binasına gelip giderken Gazi Mustafa Kemal Paşa bölgedeki sazlık ve bataklık gölcükleri bizzat gözleriyle görmüştü. Ordu Vilâyet konağında yarım saat kadar kalan Cumhurreisi Gazi Mustafa Kemal Paşa, buradan ayrılırken, toplanan binlerce Orduluyu eliyle selamlayarak, Hamidiye camiden aşağıya doğru heyet ile birlikte çarşı istikametinde yürümeğe başlamıştı.
Caddenin iki yanını dolduran halkın “… Yaşa Gazi Paşamız ... Allah seni başımızdan eksik etmişin... Varol Gazi Paşamız...” Sesleri arasında, ağır ağır ilerlerken, Gazi Mustafa Kemal Paşa Hamidiye Camii'nin biraz ilerisinde, hafif meyilli ana caddenin orta kısmında birden durmuştu. Sol tarafta, aşağıda, bugünkü Pazar yerindeki geniş çukur sahayı, yanındaki hey'et arasında bulunan Vali Vekili Rıfat Bey'e bastonuyla işaret ederek, şehir içinde, böyle bir bataklığın neden kaldırılmadığını sormuştu.
Bu sırada, Vali vekilinin de arkasına dönerek, Belediye Başkanı Yusuf Bey'e işaret etmesi üzerine, Yusuf Bey'in Gazi Mustafa Kemal Paşa 'nin yanına geldiği ve bu çukur bataklık yeri gösterip, Gazi Paşa'ya bazı izahatta bulunduğu görülmüştü. Ordu Belediye reisi Yusuf Furtun Bey de, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın bu ikazının bir emir telakki edildiğini, en kısa zamanda bütün bataklığın ortadan kaldırılacağını ve burasının bir meydan haline getirileceğini arz etmişti.
"Millet Düzü " adıyla çeşitli hizmetler için ilerde kullanılacak olan bu yer, yol seviyesinden 1-2 metre kadar çukurda bulunuyordu. Boztepe’den aşağı şehre doğru akan birçok derenin suları bu düz alanda gölleşiyordu. Bazı kısımları yaz-kış bataklık halinde idi. Çirkin bir manzara arz ettiği, pis bir koku çıkararak, sıtmalı sivrisinekler üreterek etraftaki evlerde oturanları da rahatsız etmekteydi. Ayrıca, yanındaki ana yoldan geçerek Vilayete, Adliyeye, Askerlik Şubesine işi düşen vatandaşlarda bu göl ve bataklılardan şikayetçiydi… Bu çukur yer bataklık halinde iken, batı kısmındaki yamaçta 'Mal pazarı' kurulmakta idi.
Günümüzde kapalı “Sebze pazarı” olarak kullanılan ve 35-40 yıl kadar “Cumhuriyet alanı” veya “Millet Düzü” adlarıyla Milli Bayramlarda merasim yeri, futbol sahası, çeşitli sirk, luna park, eğlence ve siyasi parti mitinglerinin ve toplantıların yapıldığı bir mekân olarak, Ordu halkına hizmet veren bu eski bataklık saha, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Ordu şehrine 1924 yılında yaptıkları ziyareti sırasında, ilgililere yaptıkları ikaz sonunda, bir meydan haline getirilmiştir.
Gazi Paşa'nın Ordu'dan ayrılmasından bir ay kadar sonra, belediye tarafından, deniz kıyısından itibaren bu bataklığın olduğu yere kadar raylarla çalışan bir dekovil hattı döşetilmiştir. Ordulu gençler, halk, tüccar ve esnaflar, her gün, deniz kıyısındaki kumları, bu dekovillerin vagonlarına doldurduktan sonra, çarşı içinden şarkı ve türküler söyleyerek bu bataklığa taşıyorlardı. Hemen her gün yüzlerce vagonla buraya kum nakliyatı yapılıyordu. Bu hummalı çalışmanın sonunda 5-6 ay içinde, eski bataklık saha tamamen 1925 yılında doldurulmuştu. Zemine dökülen toprağın sıkılaştırılması için elle çekilen demir silindirler, yine gençler tarafından, âdeta birbirleriyle yarış edercesine Millet düzünde kullanılıyordu.
Bütün bu çalışmaların sonunda, bu geniş sahanın üç tarafı taş duvarlarla çevrilmiş, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın direktiflerinden biri kısa zamanda yerine getirilerek Ordulu'lar bir Millet Düzü'ne sahip olmuşlardı. Bu çukur sahanın yukarı kısmı hafif bir yamaç şeklinde idi. Burası, civar semtteki kadınlar tarafından, geceleri fenerlerin ışığı altında kazılmış, çıkarılan topraklar çuval ve leğenlerle bataklık kısımlara dökülmüştü. Böylece Millet düzüne ait meydan, bu suretle biraz daha büyütülmüş oluyordu. Kadınların bu çalışmaları, o günleri gören ve yaşayanların hafızalarından hiçbir zaman çıkmamış ve Ordulu kadınların bu fedakârlıkları da unutulmamıştır.
Millet Düzü’nde oynanan ilk futbol müsabakalarında, o günlere ait kıyafetleriyle Ordulu hanımların, toplu olarak, elleriyle kazıp bir tribün haline getirdikleri bu bayırdan futbol maçlarını seyrettikleri, eski fotoğraflarımızda görülmektedir. Burası, yıllarca Ordulu kadınlar için, bir açık tribün olmuştur.
1925 yılında “Ankara Muhafız Gücü Futbol Takımı”nın Karadeniz turnesine çıkacağı, Ordu şehrine de uğrayarak burada da bir maç yapacağı, haberi gelmişti. Muhafız Gücü, Ankara'nın asker kulübüydü. 1925-1926 devresinde ankara Lig şampiyonu olmuştu. Reisi binbaşı (sonradan General ) İsmail Hakkı Tekçe ve futbolcularla birlikte Ordu limanına gelmişti. Şehir bir bayram havası içinde Muhafız Gücü asker ve subaylarını karşılamıştı. Muhafız Gücü'nün Ordu'ya gelişine dair hatıralarını Arif Hikmet Onat şöyle anlatmaktadır:
“…Muhafız Gücü'nün bir propaganda gezisi mahiyetinde 1925 yılında Ordu'muza geleceğinin duyulması, bu sahadaki çalışmaları daha da hızlandırdı. Çünkü Muhafız Gücü'yle oynanacak maç için müsait başka bir yer yoktu. Ömer Ağa Düzlüğü, elbette böyle bir takımın top oynayacağı yer olamazdı. Bataklığın en azından Muhafız Gücü'nün şehrimize geleceği tarihe kadar hazırlanması için, denilebilir ki, bütün şehir halkı seferber oldu. Bu arada, sahanın kenarında bayır kısmındaki toprakların da kazılması buralardan çıkarılacak toprağın zemine serilmesi suretiyle top oynamaya müsait bir hale getirilmesine zaruret olduğundan, bu kısımda bilhassa geceleri, geç vakitlere, hatta sabahlara kadar fenerlerin ışığı altında kadın ve çocukların iştirakiyle toprak taşıma işlerine o derece hızla devam olunmuştur… Bu çalışma âdeta bir yarış halini almış, çalışanlara halk tarafından çeşitli ikramlarda bulunulmuştur.
Bütün bu, bir taraftan deniz kıyısından dekoville kum ve çakıl taşımak,öte yandan bayır kısmı kazarak çıkan toprakları bataklığın derin kısmı olan yerlere ve çakıllı, kumlu zemine yaymak sonunda, bu geniş sahada 40-50 santim kalınlığında bir toprak örtüsü meydana getirildi ve ilk düzenleme faaliyetiyle ortaya bir futbol sahası çıkmış oldu...”
Ordu şehrine gelen Ankara Muhafız Gücü futbol takımı ile yapılan maçla ilgili olarak Ziya Özova ve Hacı Ali Köksal’ı da dinleyelim. O günkü maçta Ordu karması olarak oluşturulan takımının kalesini koruyan Ziya Özova, bu maça ait hatıralarını şöyle anlatmaktadır:
“ …1925 yılında Ankara Şampiyonu olarak Ordu’ya geldiler. Muhafız Gücü Karadeniz turuna çıkmıştı. Ordu'ya da geldiler. Mevsim yaz olduğundan bazı futbolcularımız şehir merkezinde değildi. Çoğu Çambaşı yaylasına çıkmışlardı. Onları getiremezdik… Neden mi ?7..Yol yoktu..Çambası yaylasına gitmek kolay iş değildi...Bu nedenle Muhafız Gücü'nün karşısına zayıf bir takımla çıktık. Ben, yine kale'de top oynuyordum. Aman Allah’ım...90 dakika içinde avuçlarım patladı. Kan revan içinde kaldım. Muhafız Gücü çok kuvvetliydi. Akınları dalga dalga geliyordu. O akınlara karşı koymak güçtü…”
Son dakika haberleri net
Son dakika haberleri net