Son dakika Türkiye Kamu Sen Kocaeli İl Temsilcisi Yaşar Şanlı, yaptığı açıklama ile milli eğitimi eleştirdi, yapılan atamalara dikkat çekti. SonDakika Haberleri

TAKİP ET

Türkiye Kamu Sen Kocaeli İl Temsilcisi Yaşar Şanlı, yaptığı açıklama ile milli eğitimi eleştirdi, yapılan atamalara dikkat çekti.

Son dakika haberleri net
Şanlı yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Mensubiyetler, referanslar, inayet kibri ,ben burayı başkasına söz verdim derken milli eğitimi yani devleti babasının çiftliği gibi görme acziyeti , insanları irite eden adeta ötekileştirmenin kitabını yazan tavırların ders alınması gereken ama bu hususta hiç de umudumuzun olmadığı sonuç. Daha iki koyun versen güdemeyen ama belli ki eğitim dışı konularda mahir bazı tiplerin neden atandığı sorusu ise cevapsız ama biz biliyoruz. Mensubiyetler üzerinden adeta kuşata kuşata içinden çıkılmaz bir hale soktuğunuz ve kendi başına hareket edemeyen bir milli eğitim. Sayısı adeta biçilerek azaltılan az sayıdaki Proje Fen Liselerine atadığınız tiplerin kıymeti harbiyesi nedir? Neden bu tipler ?  Kim bunlar? Geçmiş başarıları nedir? Atamadığınız bunlardan kat be kat titre sahip eğitimcilerden farkları ne? Manzaralı kafeterya da el etek mi öptüler? Samimi olarak soruyorum. Ya da hangi okulun proje olacağına kimler karar verdi sadece bir örnek harika başarılara imza atmış yüzde 1,2 ile öğrenci alan  Gölcük Fen Lisesi neden listede yokta yine aynı listede yüzde 80 le öğrenci Gölcük Kız İHL listede var? Ya da gene harika işlere imza atan adeta şehrin yüz akı olan Turizm alanında gerek oteli gerek okulu gerekse imzaladığı protokollerle adeta bu hususta önemli bir merkez olan ve döner sermayesi devlete çok önemli katkılarda bulunan Akçakoca MTAL yerine , neden hakkında basına da yansıyan büyük derecede 600 milyon civarı devleti zarara uğrattığı ifade edilen  İzmit Atatürk MTAL Proje Okul listesinde var. Tamam anladık liyakat sizde sıfır ama kimin dahli varsa ayıptır ve eğitim tarihine kara leke olacaksınız beyler… Burası sizin babanızın çiftliği değil beka davamız olan eğitimin üzerinden elinizi çekin. Liyakat ,adalet, eşit yarışma koşulları, kimsenin  kendini öteki hissetmeyeceği bir sistemi derhal tesis edin ,liyakatsız bürokrat kalabalığınız bunu çözemiyorsa akıl edemiyorsa gelin TES size öğretsin. Ayrıca diyoruz ki; Milli Eğitim Bakanlığının 1 Nisan tarihli Özel Program ve Proje Uygulayan Okullar ile ilgili aldığı son karar üzerine; Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı 2014 yılından beri ülkemiz genelinde “eğitimde kaliteyi arttırma, proje hazırlama ve uygulama kültürünü oluşturma ve geliştirme, kaliteli öğrencilerin daha yakın takip edilmesi, yükseköğretime ve hayata sadece akademik değil; sosyal, kültürel, sportif ve bilimsel anlamda nitelikli gençler yetiştirme gibi” hedefler için belirlenen proje okulları; başlangıçta 114 okul iken zamanla önce tüm Fen Liseleri, sonra bölge ve yerleşim yerlerine göre Anadolu Liseleri, daha sonra da Meslek Liseleri, Spor Liseleri ile Güzel Sanatlar Liseleri programa dahil edilmesi ile genişledi.Bu genişlemenin illerde hangi saiklerle yapıldığı eğitim kamu oyunun malumu zaten. Bu okullara atama ise belirli mensubiyetler ,sendikal baskılar üzerinden tanzim edilerek adeta bir lütuf yeri haline getirilerek bir kangrene dönüştü. Kendini bu okullara atatmak isteyen yönetici taklidi yapan bazı tipler el etek öpme yarışına girdiler. Aslında çözüm o kadar basitti ki ; defalarca söyledik Genel Başkanımız ve bizler söyledik yerel baskı unsurların tamamını ortadan kaldıracak hem öğretmenlerimiz hem de idarecilerimiz in eşit yarışma koşullarına tabi olacağı bir sisteminin hayata geçirilmesi. Bunu neden yapmıyorsunuz el etek öpen beslemeleriniz bundan rahatsız mı olur? Yoksa başarısız mı? Şimdi ne oldu ,Milli Eğitim Bakanlığı önce 2023 Proje Okulları Yönetici ve Öğretmen atama kılavuzunu yayınlaması, başvuruları alması ve sonuçların Temmuz 2023’te açıklanacağı gece “pardon, biz vazgeçtik” diyerek iptal etti. 2024 yılı Mart ayında tekrar kılavuz yayınlayıp, başvuruları alıp, 1 Nisan 2024 günü sonuçların açıklanacağı gece tekrar “pardon, biz yine vaz geçtik, hatta biz bu okulların birçoğunu, nedeni, nasılı olmadan, kriteri kuralı bilinmeksizin –biliniyorsa da Bakanlıktaki sadece birkaç kişinin bildiği-  kaldırdım” anlayışını uygulamaya çalışması; hangi aklın, mantığın eğitim öğretim anlayışının ürünüdür anlaşılamamaktadır. Ayrıca bu süreçte kriteri belli olmadan belirlenen okullara yönetici ataması yapıp, diğer okullara “ size biz değil, valilikler baksın” diyerek işin içinden çıkılmaya çalışılması, hangi eğitim, adalet, liyakat ve hakkaniyete uymaktadır? Onlarca yönetici ve öğretmeni 2 yıldır nedeni belli olmayan belirsizliklere sürüklemenin eğitimdeki hangi anlayış ve motivasyonla açıklanacağı anlaşılamamakta; eğitim çalışanları arasında bakanlığa karşı inanılmaz bir güvensizlik ve belirsizlik duygusu zaten vardı bunun daha da artmasına neden oluşturmaktadır. 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin, yaklaşık 22-23 yıllık eğitim politikalarımızda eğitimin temelini oluşturan öğretmen ve yöneticilerinin bu kadar belirsizliğe sürüklenmesinin ana sebebi ne olabilir? Bu olay, 2014 yönetici katliamından sonra meydana gelen 2 yıldır da sürüncemede kalan bir eğitim öğretim krizini oluşturmakta değil midir? Bütün bunlardan sonra; 1.           Proje okullarının yeniden belirlenme sürecinde hangi kriterler vardır, bakanlıkta kimler, neye göre belirlemeler yapmıştır? 2.           Ülke genelinde saha ile hiçbir konuda ne bilgi ne de istişare etmeden bir gecede bu kararları alarak, uygulamaya kalkması hangi eğitim politikasında vardır? 3.           Proje okullarının yeniden belirlenmesinde Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Mesleki Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı okullardan formalite olduğu her halinden belli olan birkaç okul dışında çıkarma yapılmazken, Türk milletinin nitelikli, çaba sarf eden, yükseköğrenim hedefi olan Anadolu insanının evlatlarının daha çok tercih ettiği ve başarıları ile her zaman Türk eğitim sisteminin lokomotifi olan ve Orta Öğretim Genel Müdürlüğüne bağlı Fen ve Anadolu Liselerinin % 75’nin listeden çıkarılmasındaki asıl amaç nedir? 4.           Kamuoyunda oluşan fikre göre, Fen ve Anadolu Liselerinin sıradanlaştırılarak, bu okullardaki öğrenciler ile bu okullara gelebilecek öğrencileri, zamanla özel okullara ve/veya proje kapsamında tutulan okullara gitmeye mi zorlanmak istenmektedir? 5.           Kamuoyundaki algı doğru ise yani velileri ve öğrencileri özel okullara ve istemedikleri okullara yönlendirmeye çalışmak, ciddi bir olumsuzluk hatta iticilik oluşturmaz mı? 6.           Ülkemiz sosyal ve ekonomik şartları ortada iken, Türk eğitim sisteminin en güçlü kurumlarının pasifize edilmesi, Türk eğitim sistemine vurulan bir darbe değil midir? 7.           Daha nice sorular… Türk eğitim sistemimizin en büyük ve en önemli güvencesi olan, sistemin içindeki en etkili sivil toplum kuruluşu olan Türk Eğitim Sendikamız yukarıdaki konu ve sorular üzerinde her alanda sorumlu ve aklıselim her adımı atacak ve doğru yolu gösterecektir.   Konu birilerinin her zaman yaptığı gibi “tamam ya, biraz bağırırlar, çağırırlar. Konuyu soğuturuz, tamam tamam, 1 yıl daha devam edin, seneye bakarız gibi” aymazca ve karşısındaki eğitim çalışanlarını yok hükmünde sayarak bizce bakanlıktaki 3-5 kişinin ve yerelde eğitimi unutmuş kişilerin hiçbir istişare ve araştırma yapmadan, “biz yaptık, oldu” anlayışı ile keyfi hareket etmesine asla müsaade edilmeyecektir. Sondakika haberleri net

Son dakika Türkiye Kamu Sen Kocaeli İl Temsilcisi Yaşar Şanlı yaptığı açıklama ile milli eğitimi eleştirdi yapılan atamalara dikkat çekti SonDakika Haberleri