Son dakika Işık çifti evinin kapılarını GÜNDEME BAKIŞ'a açtı... Aşkı sevgiyle besledik! SonDakika Haberleri

TAKİP ET

Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık ve eşi Deniz Işık bayrama özel, bayram tadında açıklamalarda bulundu. Tanışma ve evliliklerine ilişkin soruları samimiyetle yanıtlayan Işık çifti, yerel seçim sürecini de değerlendirdi.

Son dakika haberleri net
Geleneksel hale getirdiğimiz Bayram Röportajları serimizde, Gaziemir'in çiçeği burnunda belediye başkanı Ünal Işık ve eşi Deniz Işık'ın evine konuk olduk. Sakinliği, nezaketi ve güleryüzüyle dikkat çeken Işık çifti, tanışma hikayelerinden evliliğe giden süreci samimiyetle anlattı. "Aile" kavramına verdikleri önemle dikkat çeken ve çevresi tarafından "Örnek çift" olarak gösterilen Ünal ve Deniz Işık'ın bilinmeyenlerini öğrendik.  Işık çiftinin tüm samimiyetiyle yanıtladığı sorularımız sizin de içinizi ısıtacak.  "HİÇ STRES YAŞAMADIK" İlk olarak Deniz Hanımla başlayalım. Ünal Bey uzun yıllar boyunca siyasette aktifti ancak artık belediye başkanı ve sorumlulukları çok daha fazla. Çok yoğun bir seçim süreci geçirdiniz. Ünal Bey hep sahadaydı. Aslına bakarsak Gaziemir siyaset bilimciler tarafından zorlu bir ilçe olarak nitelendiriliyordu. Bu süreç sizin açınızdan nasıl geçti, Ünal Bey strese girdi mi, siz bu süreci nasıl geçirdiniz, eve nasıl yansıdı?  Deniz Işık: Ünal Bey zaten örgütün içinden geldiği için tüm seçim dönemlerini çalışarak geçirdi şimdiye dek. Bu sebeple bu seçim döneminde de bir değişiklik olmadı çünkü hep aynı tempoyla koşturuyordu. Sadece kendi adaylığı farklıydı bizim için. Stresimiz ise hiç olmadı.. Ünal'ın insanlarla iletişimi çok iyidir, insanlara dokunmasını bilir, onları anlar. Evet çok çalıştı, sabah çok erken çıktı, akşam çok geç döndü ama hiç "yorgunum" dediğini duymadım. Biz bu seçimi kazanacağımızı da biliyorduk, o yüzden de seçim sonuçlarına bağlı stres yaşamadık. Güzel bir süreç geçirdik, çok yoğun, çok keyifli ve çok güzel bir seçim süreci geçirdik. "HER SEÇİMDE AKTİF ROL ALDIM" Ünal Işık: Gerçekten stres yoktu, Deniz'in söylediğine katılıyorum. Biz 2011 yılında Gaziemir'e taşındık ve o günden beri ben her seçimde çok aktif rol aldım. Burada tek değişiklik; aday kendimdim. Ancak 14 - 28 Mayıs seçimlerinde, 2019 yerel seçimlerinde nasıl çalıştıysam aynı tempoda çalıştım. Örgütteki arkadaşlarım da bilir, biz 8'inci kata koşarak çıkar, kapıları, zilleri çalarak aşağı inerdik, bu seçimde de aynısını yaptık. "ELEŞTİRİLERİ 1 HAFTA KIRDIK" İlk etapta, aday adaylığım sürecinde "Tanınmıyor" gibi bir eleştiri olmuştu, bunu kırmamız gerekiyordu. Örgütümüzle birlikte  bu eleştiriyi de 1 hafta içinde kırdık. Stres yapacak hiçbir şeyimiz yoktu. "KAYBEDECEĞİM ENDİŞEM HİÇ OLMADI" Sandıklar açıldı, seçimi kazandınız, neler hissettiniz? Ünal Işık: Sahada kazanacağımı hissediyordum. Kaybedeceğim diye hiç endişe etmedim ama bizler demokrasiye inanmış insanlarız. Diğer aday arkadaşlardan birisi kazanırsa onun elini sıkar, tebrik ederiz. Ben kazandığımı gördüğümde yanımda örgütüm ve ailem vardı, hepimiz bir aradaydık. O geniş aileyle birlikteydik ve sevincimizi de birlikte paylaştık. Yanımda meclis üyelerimiz, ilçe başkanımız, ilçe yöneticilerimiz, eski dönem ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız, eski dönem meclis üyelerimiz, Parti Meclisi Üyemiz ve ailem vardı. İnanılmaz bir güç birliğiydi. Hepsine buradan tekrar teşekkür ediyorum, her yerde kolay görülmeyen bir birliktelik yakaladık. Başarıydı bu. Kazanmamızı getiren koşullardan biride buydu bence. Komşularımız da bize inandı, güvendi ve mührü teslim etti. "SEYDİKÖYLÜLÜK YARATILMIŞ BİR ALGIYDI" Sizinle birlikte Gaziemir'de Seydiköylü başkan adayı olmadan seçim kazanılmaz algısı da yıkıldı. Bu konuda ne söylemek istersiniz? Bu suni olarak yaratılmış bir algıydı, ben tüm komşularımızla birlikteyim. Seydiköy'ün yerlisi ya da sonradan gelmiş ayrımı yok. Gerçek CHP'lilerin, insanı sevenlerin böyle bir ayrım yaptığını ben hiç düşünmedim aslında. Halil İbrahim Şenol'la birlikte meclis üyeliği yaptım, neden Seydiköylü diye hiç aklımdan geçmedi benim. Halil Arda Bey belediye başkanı oldu, Seydiköylü diye hiç aklımdan geçmedi. Düşünmedim böyle bir şey ben. Ben düşünmemişken, benim adaylığımda neden böyle bir şey gündeme geldi. Şaşırmadım desem yalan olur. Benim hayatımda ayrım yok, iyi ve kötü insan vardır. "İLÇEMİZDE BÖYLE BİR AYRIM YOK" Benim babam buraya deniz kenarında yaşamak için gelmedi. Yokluktan, yoksulluktan geldi. Herkes bir zorluktan, zorunluluktan dolayı İzmir'e geldi. Bakıyorum Balkanlar'dan gelen insanlar da bir zorunluktan geliyor, biz de Kars'tan böyle geldik. Benim eşim Balkan Göçmeni... Gelinim Amasyalı, damadım Aydınlı. Bizim yerlilik kavramını çoktan aşmış olmamız gerekiyor. Böyle bir durumun olduğunu da düşünmüyorum, suni bir algıydı. Ben iyi bir belediye başkanlığı yapmak istiyorum. Benden sonra da - tekrar aday olurum olmam - yine iyi bir CHP'linin kazanmasını isterim. Kıstas Seydiköy'e sizden önce gelen biri değildir. Önemli olan yaşadığın yeri sevmektir. Ben meclis üyesiyken de elimden gelen hizmeti ettim, burada yaşıyorum, buradan alışveriş yapıyorum, burayı da çok seviyorum. Kendimi de buralı hissediyorum. Söylenen 1-2 şeye de kulak asmadık. Ben Seydiköy'e daha önce gelenden de, doğuludan da batılıdan da oy aldım. Alışveriş ederken birbirimize kimlik sormuyoruz, oy verirken de sormamalıyız. İyi bir insansam, sevdilerse, inandılarsa demek ki böyle bir ayrım yok bizim ilçemizde.  "EŞİM BENDEN DAHA ÇOK YORULDU" Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Sürece Deniz Hanım nasıl katkı koydu?  Ünal Işık: Süreçte benden daha çok yorulduğunu söyleyebilirim. Çünkü mesaiye benimle başladı, benden sonra bitirdi. Ben yatmadan yatmadı, sabah kalktığımda takacağım kravata kadar her şeyimi hazırlanmış buluyordum. Ben, 'Ne olur yat, ben giyinip çıkarım' diyordum ama benden önce her sabah ayaktaydı. Akşam eve 12'lerde geliyordum ve eve geldikten sonra da günün çıkarımlarını, notlarımı hazırlamam gerekiyordu. "Deniz sen yat" diyordum ama yatmıyordu. Benden daha çok yorulmuş olabilir.  Deniz Işık: Çok keyifli bir süreç geçirdik, hiç yorulmadım.  "ÜNAL ÇOK GÜZEL YEMEK YAPAR" Biz Ünal Bey'i bir siyasetçi olarak tanıyoruz ama evde nasıl olduğunu bilmiyoruz. Ünal Işık evde nasıl bir eş, nasıl bir baba, mutfağa girer mi, size yardımcı olur mu?  Ünal Işık: Çıkmamı ister misin (Gülüyorlar)  Deniz Işık: Hayır, Ünal çok iyi bir eştir, tam destektir her zaman. İyi bir eş, baba ve iyi bir başkan olacak. Çok güzel yemekler yapar.  "TERBİYELİ ŞEHRİYE ÇORBASI" En güzel hangi yemeği yapar?  Deniz Işık: Saç kavurmayı, erişteyi çok güzel yapar.  Terbiyeli şehriye çorbası yapmıştı, çok şaşırmıştım. Çok güzel olmuştu.  Ünal Işık: Eşim yoldan gelecekti, ben de geldiklerinde yemekler hazır olsun istedim. Şehriye çorbasını yaptım, inanamadı benim yaptığıma. Daha sonra gözünün önünde yapınca inandı. (Gülüyorlar)  "ÜNAL'IN ELİ ÇOK LEZZETLİ" O zaman eli lezzetli...  Deniz Işık:  Çok lezzetli...  Ünal Işık: Deniz benim bu alanda gelişmeme engel olmuş, ben yıllar sonra bunu fark ettim. Çünkü kendisi çok lezzetli yemekler yapar. O yaptığı için de ben hiç yemek yapmaya kalkışmıyordum. Son zamanlarda arka arkada gelişmeler yaşadık. Kızımızın evliliğiyle başladı. Doğum süreci, kayınpederim vefat etti derken Deniz evden uzak kalmak zorunda kaldı. Kızımızın doğum sürecinde yanında kaldı. Ben de hazır yemeği pek sevmem. Yemek yapmayı öğrendim. İnternete bakarak yaptım ilk yemeklerimi. Sonrasında öğrendim.  "BİRBİRİMİZE HER ZAMAN DESTEĞİZ" Deniz Işık: Ünal işi işte bırakarak eve gelir, günü bizimle yaşamak için... Geldiğinde 'Günün nasıl geçti' diye sorarız birbirimize ve günün özetini paylaşırız. Sevincimizi, mutluluğumuzu, üzüntümüzü hep beraber yaşarız, paylaşırız. Birbirimize her zaman çok desteğiz.  "EN ÇOK HAKSIZLIK VE ADALETSİZLİĞE KIZAR" Ünal Işık'ı en çok ne kızdırır?  Deniz Işık: En çok haksızlık ve adaletsizlik kızdırır. Böyle şeylere tahammülü yok. Bunların dışında görüldüğü üzere çok pozitif, güler yüzlü, cana yakın, insancıldır. "EN BÜYÜK KEYFİM EŞİM VE ÇOCUKLARIMLA OLMAK" Ünal Işık: Ben evimi çok seviyorum. İş seyahatlerim oluyordu, diyelim ki sabah 10:00'da işim bitti, ben ilk uçakla evime dönmenin yoluna bakıyordum. Kızım, eşim 'Ya kal, gez, hep çalıştın biraz da gez' derlerdi ama ben  eve gelmeyi tercih ederdim. Gün içinde de işim bittikten sonra dışarıda bir işim yoksa eve gelmeyi tercih ederim. Eşimle ve çocuklarımla birlikte olmak benim için en büyük keyif.  "AKŞAM YEMEKLERİMİZ ÖZELİMİZDİR" Seçim sürecinin en zor kısmı çocuklara hasret kalmaktı. Eve geliyorum ve torunum uyumuş oluyordu. Uyurken öpemiyorsunuz, dokunamıyorsunuz, koklamakla yetiniyorsunuz. Ev bana hep keyif vermiştir. Bizim için akşam yemekleri çok önemlidir. Akşam yemeklerinin hafif olması gerekir ama biz ailece birlikte olmaktan keyif aldığımız için mutfakta akşam yemeği bizim özelimizdir.   AŞK NASIL BAŞLADI? Deniz Hanım, çok güzel, çok zarif... Nasıl tanıştınız, ilk görüşte mi aşık oldunuz?  Ünal ışık: Aynı işyerinde çalışıyorduk, departmanlarımız farklıydı ama aynı işyerindeydik. Görünce duruşu hoşuma gitti.  Görür görmez aşık oldunuz mu?  Ünal Işık: Tam anlamıyla öyle... Gördüğümde 'Çok güzel bir kız' dedim. Onlarla daha yakın teması olan bir arkadaşıma bahsettim ilk olarak, o da 'Çok hanımefendi bir kız' dedi. Sonra merhabalaştık.  "İŞ BAHANESİYLE KONUŞUYORDUM"  Temaslar nasıl oldu, çay, kahve içmeye mi davet ettiniz, işi mi bahane ettiniz?  Ünal Işık: Çoğunlukla iş bahanesiyle... Koridorda, onların bölümünde... Sonra bir gün fabrika dışına kahve içmeye davet ettim. 1987 yılındaydık, şimdiki gençlerimizden daha çekingendik. Patronlarımız, müdürlerimiz görmesin diye bir anlayışa sahiptik. Dışarı kahve içmeye davet ettim, o da kabul etti. Ben fikirlerimi söyledim, beğendimi söyledim. O da 'olabilir' dedi, 'Ben de uzaktan takip ediyorum' dedi. (Gülüyorlar)  Sonra 1,5 yıla yakın arkadaşlık ettik. Ardından nişanlanma sürecimiz oldu. İkimiz de çok farklı kültürlerin insanıyız. Ben Karslıyım, Deniz Manisalı. Kendimiz de, ailelerimiz de çok iyi anlaştı nişanlandık. 12 Ağustos 1989 yılında da evlendik.  "KAHVE İÇERKEN 'EVLENİR MİSİN BENİMLE' DEDİM"  Evlenme teklifi nasıl oldu? Ünal Işık: O günlere dönüyorum... Zaten evlenme niyetimiz belliydi. Zaman geçirmek üzere kurulu bir ilişkimiz yoktu. Sadece evlenme günümüz belli değildi. Deniz iş çıkışlarında Manisa'ya gidiyordu, onun için de zor oluyordu. Bir gün oturup kahve içerken "Evlenir misin benimle" dedim. O da "Tamam" dedi ve istemeye gittik.  "ÜNAL ÇOK GÜZEL BAKAR, BAKIŞLARINDAN AŞIK OLDUĞUNU ANLIYORDUM"  Siz iş bahanesiyle Ünal Bey yanınıza geldiği zamanlarda sizden hoşlandığını anlıyor muydunuz?  Deniz Işık: Anlıyordum çünkü bakışlar farklı oluyordu. Ünal çok güzel bakar. Bakışlarından anlıyordum. (Eşine dönüyor ve utandı diyor)  Siz de hoşlanıyor muydunuz?  Deniz Işık: Ben görür görmez aynı hislerde eğildim ama zaman içinde tanıdıkça aşık oldum. İlk kahve içtiğiniz günü hatırlıyor musunuz, o güne dair neler söylersiniz?  Ünal Işık: Kesinlikle hatırlıyoruz. Basmane'de şu an kapanan bir pastane var. Benim hayatım işimdi, çok sağı solu bilmezdim. İlk aklıma gelen orası olmuştu.  Deniz Işık: İşyerimize de yakındı.  "KALBİM YERİNDEN ÇIKACAKTI" Ünal Bey size ilk açıldığında neler hissettiniz? Deniz Işık: Herhalde kalbim yerinden çıkacaktı. Çok heyecanlandım. Zaten böyle bir şeyi bekleyerek kahve içmeye çıkmıştım, yine de çok heyecanlandım.  "AŞKI SEVGİYLE BESLEDİK" Evlenme teklifi aldığınızda neler hissettiniz?  Deniz Işık: Zaten 1,5 yıl arkadaşlığımız olmuştu. Aşk, sevgiyle beslenmişti. Beni ikna etmek için uğraşmadı çünkü ben o süreçte ikna olmuştum.  Deniz Hanım çok güzel bir kadın, eşinizi kıskanıyor musunuz?  Ünal Işık: Karımı kıskanmam evet çok güzel ama kıskançlık karakterimde yok. Beni çok sevdiğini biliyorum. Kıskanmanız için yanlış bir şey görmüş olmanız lazım, öyle bir şey hiç yaşamadık.  Deniz Işık: Hiç kıskançlığımız olmadı.  "BİRBİRİMİZ İÇİN PAYLAŞILMAYACAK KADAR KIYMETLİYİZ" Ünal Işık: Birbirimiz için paylaşılmayacak kadar kıymetliyiz aşk ve sevgi anlamında. Birbirimize karşı alınganlık, kırgınlık, yanlış anlaşılmaya meydan verecek hiçbir şeyimiz olmadı bugüne kadar. Çevremizde hep örnek gösterilen bir çift olduk.  Evliliğinizi iki kelimeyle özetleyin dersek ne söylersiniz?  Ünal Işık: Güven ve mutluluk Deniz Işık: Aşk...  Ünal Bey Gaziemir'e ne katacak? Deniz Işık: Huzur, sevgi katacağını düşünüyorum. Vaatlerini yerine getireceğine inanıyorum. Çünkü Ünal verdiği sözlere karşı çok hassastır. Onunla bu yolda keyifle yürüyeceğim.  Ünal ışık: Tüm Müslümanların bayramı kutlu olsun. Tüm insanlara bayram keyfi diliyorum. İnsanların birbirine dokunmasının, konuşmasının önemini adaylık sürecimde bir kez daha fark ettim. Bazı sabahlar saha çalışmasına sabah 6:00'da başladım. Otobüs ve metro duraklarına gittim, insanlara sadece 'Günaydın' dedim. Elimde broşürüm yoktu, kendimi tanıtacak bir materyalim yok. İnsanlar bana 'Kimsiniz' diye sordu, ben de belediye başkan adayı olduğumu söyledim. 'Birinin bize günaydın, hayırlı işler' demesi kadar güzel bir şey olmadığını söylediler. Birçok kişi 'Seni tanımıyorduk ama oyumuz sana' dedi. Tüm dünyada buna ihtiyaç var. Çocukların ağlamadığı, üzülmediği; kadınların hor görülmediği, mutlu olduğu, insanların eşit olduğu, gelir dağılımının eşit olduğu bir dünya diliyorum.  "ÇABAMI HERKES GÖRECEK" Ben samimi olarak Gaziemir için projelerimi anlattım ve bu projelerin hayata geçmesi için vereceğim çabayı da herkes görecek. Her şeyi başarmak istiyorum, dönem sonunda başaramadığımız olursa o bizim eksiğimiz olacak. Dünyanın ve ülkemizin ekonomik koşulları belli. Umarım refahımız ülke olarak artar. Ülkenin geliri arttığında, belediyenin geliri artıyor. Belediyenin geliri artığında, belediye başkanı daha kolay daha çok yatırım yapabiliyor, çalışanların maaşını zamanında ödeyebiliyor. Başarılı bir 5 yıl diliyorum.  Sondakika haberleri net

Son dakika Işık çifti evinin kapılarını GÜNDEME BAKIŞ'a açtı Aşkı sevgiyle besledik! SonDakika Haberleri Son dakika Işık çifti evinin kapılarını GÜNDEME BAKIŞ'a açtı... Aşkı sevgiyle besledik! SonDakika Haberleri