Son dakika CHP Parti Sözcüsü Yücel'den İzmir açıklamaları... Örgüt ve başkanlar artık birbirinin işine karışmayacak! SonDakika Haberleri

TAKİP ET

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, yerel seçimleri, İzmir sonuçlarını, CHP Lideri Özgür Özel'in İzmir mesajlarını değerlendirerek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yücel, İzBB eski Başkanı Tunç Soyer'in açıklamalarına yönelik soruları da yanıtlayarak CHP'nin önümüzdeki dönem için yol haritasını anlattı.

Son dakika haberleri net
Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Türkiye Mahalli İdareler Seçimlerini geride bıraktı ancak seçim sonuçlarının yankıları yurt genelinde devam ediyor. CHP'de büyük kurultayla yaşanan değişim sürecinin ardından, önce partinin yönetim kadroları değişerek, gençleşti daha sonra da belediye başkan adaylarında keskin değişiklik yaşandı. Aday belirleme sürecinde mevcut belediye başkanlarının büyük çoğunluğunun değişmesiyle birlikte parti içi eleştiriler arttı, sesler yükseldi. Mevcut belediye başkanlarının çoğunun yeniden aday gösterilmediği süreçte, bazı partililer CHP'nin seçimlerde başarısız olacağını varsayarak ve 1 Nisan'da olağanüstü kurultay için imza süreci başlatılacağı parti kulislerine yansımıştı. CHP Lideri Özgür Özel ise "Kadın ve genç" vurgusu yaparak  hazırladığı aday listelerine güvendiğini her platformda dile getirmiş ve "CHP'deki değişimi merak edenler, İzmir listelerine baksın" demişti. 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen seçimlerde CHP, 46 yıllık makus talihini yıkarak 1977 yılından sonra ilk kez Türkiye'de birinci parti oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel ile CHP'nin zaferini, aday belirleme süreçlerini, seçimleri, seçim sonuçlarını ve İzmir'i konuştuk. Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de 28 ilçeyi kazanarak rekora imza atan CHP'de yaşananlara ilişkin sorularımızı yanıtlayan Yücel, hem önemli değerlendirmelerde bulundu hem de örgüte önemli mesajlar verdi. "ALİAĞA VE MENEMEN'DE TRAVMALAR VAR" Yerel seçimleri geride bıraktık, ben İzmir özelinde sormak istiyorum. 28 ilçe belediyesi alınarak bir rekora imza atıldı. Aliağa ve Menemen ise Cumhur İttifakında kaldı. Aliağa ve Menemen sizce neden alınamadı? Adaylarla ilgili bir durum mu söz konusu, gerekli çalışma yapılamadı mı yoksa karşı tarafın adayları mı çok iyiydi? Öncelikle şunu söyleyeyim 31 Mart 2024 Yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye genelinde üstün bir başarı sağladı. İzmir’de de 28 İlçede seçim kazanarak tarihi bir başarının altına imza attık. Aliağa ve Menemen’de seçimleri kazanamamamızın sebeplerini analiz ediyoruz. Her şeyden önce iki ilçede de, yakın geçmişte yaşanan travmalar var. 2014’de geçmişte belediye başkanlığımızı yapan Hakkı Ülkü’nün aday gösterilmemesi ve başka partiden aday olması sonucunda Aliağa’da seçimi kaybettik. Bu durum hem örgütümüzde hem de CHP seçmeninde bir kırılma yarattı. O kırılmanın sonuçları yakın zamana kadar Aliağa’da devam etti. "SEÇİM 15 GÜN SONRA OLSAYDI ALİAĞA'NIN BAŞKANI ÇAĞATAY GÜÇ OLACAKTI" Elimizdeki anket verilerine göre Çağatay Güç yarışa çok geriden başlamasına rağmen başarılı bir sonuç aldı ve çok az farkla seçimi kaybetti. Seçimler 15 gün sonra olsaydı, tüm kalbimle inanıyorum ki bugün Aliağa Belediye başkanı Çağatay Güç olacaktı. "ALİAĞA VE MENEMEN'DE SEÇMENE KENDİMİZİ DOĞRU ANLATAMAMIŞIZ" Menemen’de de 2020’de belediye başkanının görevden alınması ve ardından meclis içerisinden yapılan başkan vekilliği seçiminde belediyeyi kaybetmemizin hem örgütümüzde hem de CHP seçmeninde kırılma yarattığı bir gerçek. Her iki ilçede de belediye başkanının (Menemen’de belediye başkan vekilinin) sınırsız maddi imkanlar ve kaynaklar kullanarak siyasi popülizmi zirveye taşıdıklarını biliyoruz. Tabii ki bunlar mazeret değil. Biz Cumhuriyetle ve devrim şehidi Kubilay Asteğmen’le özdeşleşmiş Menemen’i ve işçi, emekçi kenti Aliağa’yı kazanamadıysak demek ki seçmene kendimizi doğru bir şekilde anlatamamışız. "KARAKURT'UN YALNIZ BIRAKILDIĞINI BİLİYORUM" Parti kulislerine Menemen'in Tahir Şahin ile alınabileceği ancak sizin Deniz Karakurt isminde ısrarcı olduğunuz yansıdı. Böyle bir şey oldu mu? Bu işin aslı nedir? Böyle bir şey söz konusu değil. Bir kişinin adaylaşması ya da adaylaşmaması konusunda MYK’da ve Parti meclisinde yapılan görüşmelerin mahremiyeti vardır. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim 2019’da da, 2024’de de Deniz Yücel olarak Tahir Şahin’in adaylaşmasını istedim. Tahir Şahin çeşitli sebeplerden dolayı adaylaşmadı ve Sayın Deniz Karakurt adaylaştı. Deniz Hanım da oldukça başarılı bir mücadele verdi ancak böyle kritik bir seçimde kendi içimizden bazı yerel aktörlerin Deniz hanımın mücadelesine seyirci kaldığını ve onu yalnız bıraktıklarını biliyorum. "BAŞARININ TEMEL SEBEBİ CHP'DEKİ DEĞİŞİMDİR" CHP'nin İzmir ve Türkiye genelindeki başarısı, siyaset bilimciler tarafından "Emekliler başta olmak üzere ekonomik girdabın yansıması yani CHP'nin başarısı değil, ekonomik konjonktüre yönelik seçmenin AK Parti'ye mesajı" olarak yorumlandı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, CHP'nin tutum, söylem, izlediği yolun sonucu mudur bu başarı yoksa AK Parti'nin ekonomi politikasından memnun olmayanların uyarı mesajı mıdır? Yerel seçim sonuçlarının CHP’nin başarısı olmadığını iddia etmek en hafif tabiriyle “kendini kandırmaktır”. Yerel seçimlerde CHP’ye bu başarıyı getiren elbette çeşitli faktörler vardır. Hayat pahalılığı da, AKP’nin emeklileri açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkum etmesi de bu faktörlerden sadece birer tanesidir. Siyaseti ve olayları doğru okumak lazım. CHP’nin böyle büyük bir başarı sağlamasının temel sebebi CHP’deki değişimdir. Toplumun AKP’nin basiretsiz, liyakatsiz ve başarısız ekonomi yönetiminden bıkması, usanması, alternatif araması yeni bir vakıa değildir. Diğer yandan CHP ana muhalefet partisi olsa da, toplum geçmişte CHP’yi, AKP’ye bu seçimde gördüğü kadar güçlü bir alternatif olarak görmediğinden bu güne kadar 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde olduğu gibi bir tepki vermemiştir. "TOPLUM ÖZEL'E GÜVENDİ" CHP’deki değişim, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in gençliği, enerjisi, motivasyonu, idare-i maslahatçı değil, cesur ve fakat mütevazi siyaset tarzı toplumda CHP’ye karşı ciddi bir güven yaratmıştır. Diğer muhalefet partilerinin liderleri kibirli ve hatta bazıları küstahlık boyutunda bir dil ve üslup kullanırken, Sayın Özgür Özel pozitif dilini ve üslubunu, mütevaziliğini hiç bozmadı. Bu da toplumun CHP’yi güçlü bir alternatif olarak görmesini ve büyük bir güven duymasını sağladı. Diğer yandan başta Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş olmak üzere 2019’da göreve gelen CHP’li belediye başkanlarının iktidarın tüm engellemelerine rağmen başarılı hizmetler üretmelerinin de, CHP’nin 31 Mart 2024 başarısında etkisi var. Yine tüm kadrolarımızın gençleşmesi, MYK’da kadınların eşit temsil edilmesi ve belediye başkan adayları belirlenirken genç adayların, kadın adayların sayısının geçmişe nazaran artması toplumda büyük bir olumlu etki yarattı. Bunların hepsini bir araya getirdiğinizde CHP’nin 31 Mart 2024 Yerel seçim başarısı geldi. Bu faktörlerin birini diğerinden üstün görmek siyaset bilimi açısından doğru olmaz. Ama başarıyı getiren en önemli faktör sizce nedir derseniz, CHP’deki değişimdir derim. "YEREL SEÇİMLERDE GENEL SEÇİMLERE GÖRE SANDIĞA GİTME ORANI AZ OLUR" Bir de sandığa gitmeyen bir seçmen kitlesi var ve bu büyük bir kitle. Sandığa gitmeyen seçmen CHP'nin mi yoksa AK Parti'nin seçmeni miydi ve neden bu seçimde bu sayı arttı? Yerel seçimlerde her zaman genel seçimlere göre katılım düşük olur. Sandığa gitmeyen seçmenin hangi partiye eğiliminin olduğunu tespit etmek oldukça güç. Özellikle de yerel seçimlerde her seçim çevresinin kendine özgü özellikleri vardır. Biz sandığa gitmeyen seçmenle ilgili gerekli analizleri yapıyoruz. Ama şu an için sandığa gitmeyen seçmen AKP’lidir yada CHP’lidir diyemem. "TUGAY'IN ALDIĞI OY SOYER'İN OYUNU GEÇİYOR" Biliyorsunuz seçim öncesi süreçte birçok açıklama yapıldı. İzBB eski başkanı Soyer, "Makas daralıyor" dedi. Sonuçlara baktığınızda 'makas daralması var' diyor musunuz? Soyer yüzde 58 oyla gelmişti. Sonuca bakınca 10 puanlık düşüş olarak değerlendirildi, bunu nasıl okumak gerekiyor? Makas daralması gibi bir durum söz konusu değil. 2019’da ittifak vardı. Tunç Soyer’in aldığı oy, tüm muhalefet partilerinin oyunun toplamıydı. Bu dönem belli kişiler, belli odaklar İzmir’de seçimi CHP açısından riskli göstermeye çalıştılar ancak Cemil Tugay, Hamza Dağ’a 11 puan gibi ciddi bir fark atarak İzmir Büyükşehir Belediye başkanı seçildi. Cemil başkanın aldığı yüzde 49 oyun üzerine, diğer muhalefet partilerinin adaylarının aldıkları oyu eklerseniz, Tunç Soyer’in 2019’da aldığı oy oranını yakaladığını, hatta geçtiğini görürsünüz. "ADAY GÖSTERİLMEDİYSEN KENDİNİ SORGULAYACAKSIN" Tunç Soyer aday gösterilmeyince, kendisine haksızlık yapıldığını, kurultaydaki tavrı nedeniyle cezalandırıldığını iddia etti, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Tunç Soyer 10 sene Seferihisar, 5 sene İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığı yaptı. Bu onurlu görevler herkese nasip olmaz. Bu görevleri ona CHP yaşattı. Ama o atanmayınca kendisine hiç yakışmayacak tavırlar sergiledi. Kurultaydaki tavrı nedeniyle cezalandırılması asla söz konusu değil. Bir kere siz 5 sene büyükşehir belediye başkanlığı yapmışsınız, eğer aday gösterilmiyorsanız başkalarını suçlamak yerine önce kendinizi sorgulayacaksınız “ben nerede ne hata yaptım” diye. "DAĞ'IN UZUN SÜREDİR ADAYLIĞA HAZIRLANDIĞINI BİLİYORUM" AK Parti İzmir'de Hamza Dağ ile yarışa girdi. Buca'da Dağ'ın oyu sizin adayınız Cemil Tugay'ın oyunu geçti. Yani Bucalı vatandaş büyükşehirde Dağ'ı, ilçede Görkem Duman'ı tercih etti. Siz de Bucalı bir siyasetçisiniz, hemşehrileriniz bu mesajını nasıl yorumladınız, Bucalılar ne anlatmak istedi? Kemalpaşa'da da aynı durum söz konusu... Yerel’de böyle farklılıklar olabiliyor. Biz bu durumu anketlerde de gördük. Hamza Dağ, Cemil Bey’den daha önce sahaya çıktı. Hatta adaylaşmadan çok daha uzun süredir bu göreve, yani büyükşehir adaylığına hazırlandığını biliyorum. Ayrıca sınırsız bir maddi kaynakla kampanyayı yönettiler. Bu durumun, yani Cemil Beyin Görkem Duman’dan daha düşük oy almasının Cemil Bey’e verilmiş bir mesaj olduğunu düşünmüyorum. "ÖRGÜT VE BELEDİYE BİRBİRİNİN İŞİNE KARIŞMAYACAK" Özgür Özel İzmir'de örgüt ve belediye kapsamında bir takım uyarılarda bulundu. Geçtiğimiz dönemlerde örgüt - belediye tartışmalarını görmüştük. Bu dönem ise Özel, bu tür tartışmaların hedefe giden yolda engel teşkil edeceğini ve engel tanımayacağını kaydetti. Buradan nasıl bir mesaj çıkartılmalı? Buradan çıkarılması gereken mesaj “Belediye başkanı Belediye başkanlığını yapacak, İlçe başkanı, İl başkanı örgüt başkanlığını yapacak, yani birbirlerinin işlerine karışmayacaklar. Biri diğerinin görev alanına girerse ya da müdahale ederse bunun siyasi olarak parti içerisinde bir karşılığı ve yaptırımı olacak”. Geçmişte bu iş böyle olmuyor muydu? Ne yazık ki olmuyordu. Yani özellikle örgüt işlerine karışan belediye başkanlarına  siyasi anlamda bir yaptırım uygulanmıyordu. Ama bu dönem öyle olmayacak. Yani bir kural koyuyorsak ya da belli bir konuda uyarı yapıyorsak bunun sonuna kadar arkasında durulacak. "TALİMATLAR BAŞKANLARIMIZIN BAŞARISINI ARTIRMAK İÇİN" Genel merkezden belediyelere "Gökhan Zeybek'le istişare ederek atamalarınızı yapın" uyarısı ve "anket firmalarıyla anlaşmayın" talimatı geldi. Neden böyle bir yazı gönderildi? Gökhan Zeybek Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel başkan yardımcımız. İstanbul milletvekilimiz, geçmişte belediye meclis üyeliği, belediye başkan yardımcılığı yapmış çok tecrübeli bir isim. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in “CHP’yi Türkiye’nin en iyi yönetilen kurumu haline getireceğim” diye bir iddiası var. Dolayısıyla Belediye Başkanlarının bürokrasi atamalarının Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan yardımcımızla istişare ederek yapılması konusundaki talimatın sebebi partimizin yereldeki yüzü olan Belediye Başkanlarımızın başarısını arttırmaktır. Anket firmalarıyla ilgili talimat ise, bu işin yani başarı ve memnuniyet konusunda ölçme ve değerlendirme meselesinin tamamen tarafsız, objektif ve sistematik olması açısından Genel Merkez üzerinden, tek bir merkezden yönetilmesi içindir. Aksi halde manipülasyona açık durumlar ortaya çıkar ve biz iktidar iddiasında olan Yerel Seçimde birinci çıkmış bir parti olarak bunu istemeyiz. Aday belirleme sürecinde de anketler aynı anlayışla tarafsız, objektif ve sistematik bir şekilde yapıldı ki, bu yöntemle belirlenen adaylarla büyük bir başarı yakaladık. "PARTİNİN BAŞARISIZLIĞI ÜZERİNE HESAP YAPMAK HAİNLİKTİR" Biliyorsunuz seçim öncesinde 1 Nisan'ı kurultay için bekleyenler vardı. Bu sonuçlarla birlikte kurultay düşüncesi ortadan kalktı mı? 1 Nisan hesabı yapanlarla ilgilenmiyorum. Ancak şunu söyleyeyim partinin başarısız olması üzerine hesap yapmak en hafif tabiriyle hainliktir Önümüzde bir seçim, süreç yok, Genel Başkanınız erken seçim çağrısında bulunmayacağını da açıkladı. Ancak İzmir başta olmak üzere birçok önceki dönem belediye başkanı şu anda düz üye. Süreçte Tunç Soyer ve önceki dönem belediye başkanlarının misyonu sizce ne olmalı? Bir görev verilebilir mi? Şu anda yakın zamanda seçim yok ama bu bizi asla rehavete sevk etmeyecek. Muhalefet partisi her zaman seçime hazır olmalı. O yüzden  Genel Merkezimizle, örgütümüzle, Belediye başkanlarımızla, kısaca tüm kadrolarımızla her an seçim olacakmış gibi çalışacağız. Zira toplum bize büyük bir sorumluluk ve misyon yükledi. CHP’ye bir kredi açtı. Bu krediyi doğru değerlendirirsek -ki değerlendireceğiz, bu konuda hiç bir kuşkum yok- ama erken seçimde ama 4 sene sonra yapılacak seçimde Türkiye yaklaşık 25 yıl sonra iktidar değişikliğini yaşayacak. Tunç Soyer’in misyonunu bilmem. Ama önceki dönem belediye başkanlarımız aktif görevleri olmasa bile partimizin başarısı için çalışacaklardır. Sondakika haberleri net