İstanbul'da jandarma ekipleri, ünlü isimlere yönelik uyuşturucu operasyonu düzenledi. Spikerler Ela Rumeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu'nun da araları...
İstanbul'da jandarma ekipleri, ünlü isimlere yönelik uyuşturucu operasyonu düzenledi. Spikerler Ela Rumeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi operasyon kapsamında gözaltı kararı verildiği öğrenildi.
SAĞLIK KONTRELİNE GETİRİLDİLER
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında Ela Rumeysa Cebeci, Meltem Acet jandarma ekiplerince, Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilen Cebeci ve Acet Sağlık kontrolünden geçirilerek, İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.
Hande Sarıoğlu'nun ise Ankara'dan getirildiği öğrenildi.
İLK AÇIKLAMASARIOĞLU'NDAN GELDİ
Hakkında gözaltı kararı verilen spiker Hande Sarıoğlu olay sonrası sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Sarıoğlu şu ifadeleri kullandı.
Son dakika: Kamuda yönetici ve uzman personele 30 bin TL'lik seyyanen zam teklifi geri çekildiDAHA ÖNCE DE ÜNLÜ İSİMLERE OPERASYON DÜZENLENMİŞTİ
Öte yandan geçtiğimiz ekim ayında Kubilay Aka, Kaan Yıldırım, Hadise Açıkgöz, Berrak Tüzünataç, Duygu Özaslan Mutaf, Demet Evgar Babataş, Zeynep Meriç Aral Keskin, Özge Özpirinçci, Derin ve Deren Talu kardeşler gözaltına alınmıştı.
TV spikerleri Ela Rümeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu hakkında “uyuşturucu operasyonu” kapsamında gözaltına kararı verildiği öğrenildi. Gözaltına alın...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Özbekistan’ın kalkınma serüveninde çok önemli bir ortak olarak birlikte yol alacağız” dedi.Devamı için tı...
Sultanlar Ligi'nin 9. haftasında VakıfBank, sahasında Bahçelievler Belediyespor'u 3-0 mağlup etti.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Aziz İstanbullular, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızın değerli yöneticileri, değerli kadın belediye başkanlarım...
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Aziz İstanbullular, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızın değerli yöneticileri, değerli kadın belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
İlginizi ÇekebilirAK Parti Genel Merkez Kadın Kolları tarafından düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesinde sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Zirveye katılan değerli misafirlerimize; Avrupa’dan Asya’ya, dünyanın farklı köşelerinden ülkemizi ve İstanbul’umuzu teşrif eden kıymetli yerel yönetici ve temsilcilere “Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” diyorum.
AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızı, Sayın Başkan ve ekibini; zirvede emeği ve katkısı olan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Katkı sağlayan tüm hocalarımıza ve misafirlerimize de şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
Dün başlayan ve yarın sona erecek zirvemizde “Kadınla Yükselen Şehirler” teması altında önemli meseleler masaya yatırılacaktır.
Bu kapsamda; Türkiye’de şehircilik vizyonu ve konut politikası, Şehircilikte kadın ve aile politikaları, Akıllı şehirler, enerji yönetimi ve dijital dönüşüm, Göç, göçmen politikaları ve sosyal uyum, İklim değişikliği, çevre ve sürdürülebilirlik gibi başlıklarda paneller düzenlenecek ve konular açık yüreklilikle değerlendirilecektir.
Birbirinden seçkin isimlerden gelen tenkit, tespit ve tekliflerin, başta partimiz ve hükümetimiz olmak üzere hepimiz açısından yol gösterici olacağına samimiyetle inanıyorum.
"EN ÇOK YÜKÜ KADINLAR ÇEKİYOR"
Şurası bir gerçek ki, kırsaldan kentlere doğru göçün artmasıyla birlikte tüm dünyada kadın odaklı şehircilik politikalarına duyulan ihtiyaç her geçen gün kendisini daha fazla hissettiriyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi, kadınların omuzlarındaki yük giderek daha da ağırlaşıyor. Kadınlardan bir taraftan geleneksel sorumluluklarını yerine getirmeleri, diğer taraftan da çalışma hayatının içinde bizzat yer alarak aile bütçesine destek olmaları bekleniyor.
Kadınlar, eskiden olduğu gibi hem aileyi çekip çevirmeye çalışırken hem de çalışma hayatının zorluklarını, sıkıntılarını omuzlamak zorunda kalıyor. Aynı şekilde savaşların, çatışmaların, ekonomik krizlerin, sosyal ve siyasal huzursuzlukların yükünü herkesten fazla kadınlar çekiyor. Dolayısıyla değişimi, teknolojiyi, aşırı ve sağlıksız şehirleşmenin getirdiği sorunlarla üç boyutlu şehircilik tasarımını konuştuğumuz bir dönemde tertiplenen bu zirveyi çok ama çok isabetli buluyorum. Zirvenin ufuk açıcı tartışmalara ve somut sonuçlara vesile olmasını canı gönülden temenni ediyorum.
Burada şu hususun altını dikkatle çizmek istiyorum: İdeal ve adil bir toplumsal hayat, ancak kadınların söz ve hak sahibi olmalarıyla mümkündür. Toplum hayatında olduğu gibi şehir hayatı ve yerel yönetimlerde de kadınların etkili olmaları kritik önemlidir. Çünkü her şehir, insanların topluluk hâlinde yaşadığı her yerleşim birimi, aynı zamanda o insanların evi, yuvası mesabesindedir.
Futbolda yasa dışı bahis soruşturmasında 2. dalga başladı: Ahmet Çakar, Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı, Murat Sancak..."KADININ OLDUĞU YERDE BARIŞ OLUR"
Kadının olduğu yerdebarış olur. Kadının olduğu yerde birlik olur. Kadının olduğu yerde dirlik olur. Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur. Kadının güçlü olduğu yerde gelişme olur. İlerleme olur.Tıpkı medeniyetimiz gibi şehirlerimizin de anaç karakterde olması işte bu hakikatin tezahürüdür.
Content Video - Cumhurbaşkanı Erdoğan: El değiştiren belediyeler hızla irtifa kaybediyor, sorunlar kronikleşiyorBakınız, kadınların kurucu aklı o kadar kıymetlidir ki bunu gündelik hayatta eşlerden birinin vefat ettiği ailelerde çok net görebiliriz. Eşlerden evin erkeği rahmetli olmuşsa, kadın dirayetiyle, metanetiyle, şefkatiyle aileyi kanatları altına alarak tüm bireylere sahip çıkar. Eşi vefat ettikten sonra o ocak sönmüyorsa, başında kadın olduğu içindir. O aile dağılmıyorsa, kadının kurucu ve kuşatıcı fıtratı sayesindedir. Toplumun çekirdeği olan aile, evvel emirde nasıl kadınların fedakârlıkları, gayretleri, emekleri sayesinde ayakta duruyorsa; toplumsal hayatta da şehirler, ülkeler, milletler kadınlar sayesinde ayakta durur.
Kemal Tahir’in ifadesiyle devletimizi “devlet ana” yapan kadınlardır. Sizlerin şahsında, siyasi hayatım boyunca beraber yol yürüdüğüm tüm hanım kardeşlerime, dava ve mücadele arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yine buradan, 81 vilayetimizde yerel yönetimlerde çalışan tüm kadınlara, siyasete ve belediyelere kadın eli değdiren tüm hanım kardeşlerime en kalbi selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum.
Ressam, şair, bu ülkenin değerlerini sanata dönüştüren Bedri Rahmi Eyüboğlu, kadınlar için şöyle diyordu: “Seni düşündüm şükrederek. Su gibi aziz olasın, her daim ekmek gibi mübarek.”
Evet, başta eşim ve çocuklarım olmak üzere, her biri şükür vesilesi olan, her biri ekmek gibi, su gibi aziz olan bütün hanımlara, bütün hanım kardeşlerime; ülkemize, milletimize ve hareketimize yaptıkları eşsiz katkılar için şükranlarımı sunuyorum.
Değerli yol ve dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, bugün ülkemizde kadın hakları açısından önemli bir düzenlemenin doksan birinci yıl dönümüdür. 1930 yılında önce belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı elde eden kadınlar, dört yıl sonra, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır. Böylece ülkemizde kadınlar, Avrupa’daki hemcinslerinden çok daha evvel seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır. 1935 yılında gerçekleştirilen ilk genel seçimlerde de 17 kadın milletvekili Meclis’te temsil hakkına sahip olmuşlardır. Temel hak ve özgürlüklerin kullanımında eşit muamelenin önünü açan bu önemli düzenlemenin 91. yıl dönümü kutlu olsun diyor, buradaki hanım kardeşlerimin şahsında ülkemizdeki tüm kadınların 5 Aralık Kadın Hakları Günü’nü canı gönülden tebrik ediyorum.
Son dakika: TV spikerleri Ela Rumeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu'na uyuşturucu operasyonuBurada şunu da ifade etmek isterim, değerli kardeşlerim, kadınlar, milletimizin kadim tarihinde hep müstesna bir konumda oldular. Uygur dönemine ait yazıtlara bakıldığında “ana” sözcüğünün her zaman “baba” sözcüğünden önce geldiği görülür. Tabiri caizse, çift başlı kartalın biri kadın, diğeri erkektir. Kartalın bir başı hakan ise diğer başı hatundur. Tarihimizde Ertuğrul Gazi’nin annesi Hayme Ana gibi, Osman Gazi’nin eşi Bala Hatun gibi, Orhan Gazi’nin eşi Nilüfer Hatun gibi, Ankara’da metfun Melike Hatun gibi nice öncü ve örnek kadın şahsiyetler vardır. O fedakâr, o cefakâr, o özgüven ve azim sahibi kadınları hep şükranla, minnetle yâd ediyoruz. Bugün de bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Kadınlar, İstiklal Harbimizde de son derece mühim roller üstlenmişlerdir. Şehir şehir dolaşarak Kuvay-i Milliye’yi ve Millî Mücadele’yi halka anlatan, bebeği kucağında olduğu hâlde cepheye mermi taşıyan; “Ben cephe gerisinde değil, cephede erkeklerle birlikte savaşacağım” diyerek işgalcilere kök söktüren yiğit kadınlar, erkeklerle birlikte bu topraklar için can verdiler. Bize üzerinde özgürce yaşayacağımız bir vatan bıraktılar.
Cumhuriyetimizin kuruluşu ve yükselişinde de kadınlar her zaman ön safta yer aldılar. 1930 ve 1934’te yapılan düzenlemelerle kadınların bu mücadelesi onurlandırılmış, bir nevi hakları teslim edilmiştir.
Gazi Mustafa Kemal bu hakkın verilmesinin ardından şöyle demişti: “Medeni memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak bugün Türk kadınının elindedir ve onu selahiyet ve liyakatle kullanacaktır.” Evet, bizzat kendi ifadesiyle kadınların liyakat ve selahiyetle kullanmaları için verilen bu hak, Gazi’nin vefatından sonra gelenler tarafından sabote edilmiş, çeşitli kısıtlamalar ve yasaklarla aşındırılmıştır.
"KADINLARBAŞÖRTÜLERİ DOLAYISIYLA SEÇİLME HAKKINDAN MAHRUM BIRAKILDILAR"
Sevgili dostlarım, doğrusu kadınlar bu anayasal haklarını uzun yıllar selahiyetle, liyakatle ve özgürce kullanamadılar. Görünür görünmez birçok engelle karşılaştılar. Mesela başörtüleri dolayısıyla seçilme hakkından mahrum bırakıldılar. Mesela üniversiteyi kazandıklarında karşılarında ikna odalarını buldular. Mesela kimi zaman kılık kıyafetlerinden, kimi zaman mezun oldukları okullardan ötürü ayrımcılığa uğradılar. 28 Şubat’ın baskıcı atmosferinde binlerce kadın eğitim, çalışma, kamuda istihdam haklarından feragat etmek zorunda kaldı. Kadınlar yıllarca inanç değerleriyle okulları, eğitimleri, meslekleri arasında çok travmatik tercihler yapmak mecburiyetinde bırakıldı. Bunların hepsini beraber yaşadık. Biliyorum ki şu an bu salonda bulunan bütün arkadaşlarımın da önemli bir kısmı bu ayrımcılığı iliklerine kadar yaşadı.
"YÜRÜTÜLEN CADI AVLARINI UNUTAMAYIZ"
Şimdi ben buradan soruyorum, Meclise başörtüsüyle girdi diye adeta linç edilen kadınları hangimiz nasıl unutabilir? Okullarda, üniversitelerde yürütülen cadı avını nasıl unutabiliriz?
Unutmayın, “411 el kaosa kalktı” manşetinin temsilcisi olduğu karanlığı nasıl unutabiliriz?
Başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesinin kapısında nöbet tutan CHP ve özgürlük düşmanı zihniyetini nasıl unutabiliriz?
Bugün sesleri eskisi kadar çok çıkmasa da medyada, sosyal medyada, iş dünyasında, siyasette, bürokraside varlığını hâlen devam ettiren kadın hakları cellatlarını nasıl unutabiliriz?
Bunları unutmadık. Unutmuyoruz. Ve hiçbir zaman unutmayacağız.
Değerli misafirler, çok değerli yol arkadaşlarım, her ne kadar kadınlar seçme seçilme hakkını 91 sene önce elde etmiş olsalar da, maalesef bu haklarını hiçbir kısıtlama olmadan kullanmaları uzun, sancılı, zorlu ve bedellerle dolu bir mücadeleyi gerekli kılmıştır.
Burada şu gerçeği büyük bir gururla ifade etmek arzusundayım: Türkiye, kadın hakları konusunda kelimenin tam manasıyla altın yıllarını bizim dönemimizde yaşıyor. Yıllarca bu meselenin edebiyatını yapanlar hiçbir adım atmazken biz, hanım kardeşlerimizin sosyal hayatta, kamuda, ticarette ve en önemlisi siyasette hak ettikleri yere gelmeleri için yoğun bir gayret içindeyiz.
"KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANIEYLÜL İTİBARIYLA YÜZDE 35,7 OLDU"
Bunu son 23 yılın rakamlarına göz attığınızda zaten görüyorsunuz. Göreve geldiğimizde kadınların iş gücüne katılım oranı %27,9’du. 2025 Eylül ayı itibarıyla bu rakam %35,7'ye yükseldi. Parlamentodaki kadın milletvekillerinin sayısı 24. Kadın temsil oranı ise sadece %4,4’tü. 2023 Mayıs seçimleriyle meclisteki kadın milletvekillerinin sayısı 119’a, temsil oranı ise 5 kat artarak %19,83'e çıktı. Kadın muhtarların sayısı 117’den 2001’e yükseldi. Kadın kamu çalışanlarının oranı 2024 yılı itibarıyla %43,4’e ulaştı. Kadın valilerimizin sayısını 4’e, kadın kaymakamlarımızın sayısını ise 3,7 katına çıkardık. 2002’de kadın büyükelçilerimizin sayısı sadece 14 iken bugün 80 kadın büyükelçimiz var.
Nereden? Nereye? 26.000’i aşkın hâkim ve Cumhuriyet savcımızın 10.372’si kadın yargı mensuplarımızdan oluşuyor.Kadın akademisyenlerin sayısında da ciddi artış oldu. Kadın profesörlerimizin oranı ise değerli kardeşlerim, %24’ten %36’ya; doçentlerimizin oranı %31’den %44’e; öğretim görevlilerimizin oranı %36’dan %53’e yükseldi.
Sadece 23 yıl gibi kısa bir sürede işte bütün bunları başardık. Mahkeme kapılarından ayrılmayan muhalefete, kadın hakları meselesini marjinal ideolojilerine paravan yapan çeşitli yapılara rağmen başardık. Bu mücadeleyi sonuna kadar sizlerle birlikte sürdüreceğiz.
AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bu kardeşinizin hak ve adalet mücadelenizde daima sizlerin yanında olacağını, bu mücadeleyi sizlerle kalp kalbe yürüteceğini bilmenizi istiyorum.
Rabbim yol ve mücadele arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum.
Hafta sonu plan yapacaklar dikkat! AKOM'dan İstanbul'a uyarı geldi"EL DEĞİŞTİREN BELEDİYELER HIZLA İRTİFA KAYBEDİYOR, SORUNLAR KRONİKLEŞİYOR"
Değerli misafirlerim, çok değerli kardeşlerim; biz, ufkunu, vizyonunu, ülkeye ve millete hizmet aşkını yerel yönetimlerde ortaya koymuş, orada pişmiş, yetişmiş bir siyasi geleneğin temsilcileriyiz. Şahsım başta olmak üzere milletin gönlünde ve hafızasında yer edilen birçok isim, belediyelerdeki çalışmaları ve başarılarıyla temayüz etti. Parti olarak yerel düzeyde kazanılan birikimi merkezi idareye, merkezde edinilen tecrübe ve vizyonu da mahalli idareye taşımaya önem verdik.
Ankara’da milletvekili veya bakan olarak tüm Türkiye’ye hizmet etmiş arkadaşlarımızdan bazıları, belediye başkanı olarak kendi illerine de hizmet ettiler; gözümüzü kabartan işlere imza attılar ve atıyorlar. Kadın belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz, yerel düzeyde AK Parti’nin eser ve hizmet siyasetinin temsilciliğini başarıyla yerine getiriyor.
Yerel yönetimlere kadın eli değdiğinde orada sadece estetik, nezaket ve özverinin değil; aynı zamanda başarının, sabrın, vizyonun, şefkatin ve kararlılığın da olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Biz de kendilerine her türlü desteği veriyoruz. Vermeyi de sürdüreceğiz.
Şu gerçeğin hepimiz gayet farkındayız: Türkiye’nin kalkınmasında, gelişmesinde, bilhassa vatandaşa dokunan hizmetlerin icrasında mahalli idarelerimiz hayati roller üstlenmektedir. Belediyeler iyi çalıştığında, halka iyi hizmet ettiğinde merkezi idarenin vizyonunu tamamlayıcı bir işlev görmektedir. Tersi durumda ise vatandaş hak ettiği hizmete kavuşamamakta, iller ve ilçeler arasında halka sunulan hizmetlerin kalitesinde fark oluşmaktadır. 2019 seçimleri sonrasında el değiştiren birçok belediyede bunu bizzat tecrübe ettik. Hizmet ve eser yerine reklamı önceleyen kifayetsiz kişilerin yönetiminde belediyelerimiz hızla irtifa kaybetti. Daha önce pürüzsüz işleyen hizmetlerde aksaklıklar yaşanmaya başladı. Trafik, toplu taşıma, temizlik hizmetleri, çevre düzenlemeleri gibi temel hizmet alanlarında bırakın iyiye gitmeyi, sorunlar derinleşti, kronikleşti, büyüdü, daha da içinden çıkılmaz hâle geldi.
Sorunlar özellikle yolsuzluk, rüşvet, irtikam, kamu malını talan etme; bunun yanında ahlak ve hukuk dışı skandallar, ne yazık ki Türkiye’yi bir tahribatla karşı karşıya bıraktı.
Bütün bunları eklediğimizde ortaya çok daha vahim bir tablo çıkıyor. Biz, 86 milyonun sorumluluğunu taşıdığımız için kötü gidişe engel olmak adına her türlü çabayı gösteriyoruz. Belediyelerin yetişemediği yerlere biz ulaşıyoruz. Kaynakların verimli ve etkin kullanılması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Hizmet etme isteğini desteklerken, milletin malının çarçur edilmesine de yasal sınırlar çerçevesinde müsaade etmiyoruz. Bundan sonra da aynı çizgide bu yola devam edeceğiz. Hiçbir ayrım yapmadan şehrine hizmet edenin yanında olacağız; yine hiçbir ayrım yapmadan şehrini yağmalayanın karşısında olacağız.
Bakın, bunu özellikle şunun için ifade ediyorum: Gelinen noktada artık daha farklı bir yaklaşımla belediyeciliğe bakmamız gerekiyor. Şehirlerinin daha yaşanılabilir, daha huzurlu, daha sağlıklı olması bugünden atacağımız adımlara bağlıdır. Bir yandan mevcut sorunları çözerken, diğer yandan da asırlık vizyonlarla şehirlerimizi geleceğe hazırlamak durumundayız.
Örneğin enerji ihtiyacının arttığı gerçeğinden hareketle, enerji planlaması ve yönetimine uygun bir şehircilik politikasını yerleştirmek zorundayız. Sıfır atık çalışmalarını yoğunlaştırarak, yaygınlaştırarak şehirlerimizin en büyük sorunu haline gelen çevre kirliliği ve israfın önüne geçmek mecburiyetindeyiz.
Bir başka mesele göçmen politikaları ve sosyal uyum çalışmalarının yapılmasıdır. Bu konuda mahalli idarelerin hazırlıklı olması, yol haritalarını oluşturması ve suya düşmeden yüzmeyi öğrenmiş olması büyük önem arz ediyor. Bunun yolu ise şehir bilincini geliştirmekten, sosyal uyum ve dayanışmayı önemsemekten, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu korumaktan geçiyor.
Kadın Belediye Başkanlarımızın bugünün işlerini hakkıyla yaparken, yarının şehirlerini kurma çalışmalarını da ihmal etmeyeceğine inanıyorum. Her birinize şimdiden muvaffakiyetler diliyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi’nin başarılı geçmesini temenni ediyor, zirvenin düzenlenmesinde emeği ve katkısı olan herkese, bilhassa kıymetli misafirlerimize teşekkür ediyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.
Trump-Maduro pazarlığı! Şartlar ortaya çıktı: 'Kaçmak istediği ülkeyi söyledi'
Emine Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı'nın kıymetli eşi Latife El Durubi Hanımefendi ile bir araya ge...
Emine Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı'nın kıymetli eşi Latife El Durubi Hanımefendi ile bir araya geldik. Ülkelerimiz arasında barışa ve istikrara katkı sunan dostluk bağlarının güçlenmesini; bölgemize umut ve huzur getiren ortak adımların çoğalmasını diliyorum" dedi.
Son dakika: TV spikerleri Ela Rumeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu'na uyuşturucu operasyonu
Beşiktaş Kulübü, torunu hayatını kaybeden Feyyaz Uçar'a başsağlığı mesajı yayınladı.
DMM'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında kuru fasulye krizinin yaşandığı ve ürünün sofralard...
DMM'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında kuru fasulye krizinin yaşandığı ve ürünün sofralardan eksileceği yönünde ortaya atılan iddialar tamamen asılsızdır ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir dezenformasyondur. Ülkemizin kuru fasulye arzında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. 2024 yılında yeterlilik oranımız yüzde 84,5'e ulaşmış, iç tüketimin büyük bölümü yerli üretimle karşılanmıştır. 2025 yılı için ise TÜİK'in tahminlerine göre 247 bin ton üretim gerçekleşmiş ve bu sürede yalnızca 7 bin tonluk sınırlı bir ithalat yapılmıştır. Bu göstergeler, iç piyasada arz sürekliliğinin güçlü biçimde korunduğunu ortaya koymaktadır" ifadelerine yer verildi.
'TEDBİRLER KARARLILIKLA UYGULANIYOR'
Üreticilerin korunması amacıyla tüm tedbirlerin kararlılıkla uygulandığı belirtilen açıklamada, "Bu kapsamda Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından alım fiyatı 42 TL/kilogram olarak belirlenmiş, böylece hem üretim sürdürülebilirliği hem de piyasa istikrarı güvence altına alınmıştır. Ayrıca güçlü arz yapısının gelecek yıllarda da devam etmesi için Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamındaki çalışmalar etkin şekilde sürdürülmekte, kuru fasulye üretiminin artırılmasına yönelik çiftçilerimize yüzde 75 oranında hibe tohum desteği sağlanmaktadır" açıklaması yapıldı.
Açıklamada ayrıca, "Diğer yandan kuru fasulye, son yapılan düzenlemeyle 2024'ten itibaren üretimin artırılması amacıyla üretim planlaması yapılan ürünler listesine alınmıştır. Bu kapsamda kuru fasulye üreticisine verilen destek de dekar başına 2024 üretim yılında 185 lira iken 2025 üretim yılında 366 liraya, 2026 üretim yılında ise 465 liraya çıkarılmıştır. Tüm bu veriler, kuru fasulyeye erişimde bir sıkıntı yaşanacağı yönündeki iddiaların gerçeklikle bağdaşmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Kamuoyunun, manipülatif söylemlere itibar etmemesi, resmi kurumlar tarafından paylaşılan verilere itibar etmesi önemle rica olunur" denildi.
Son dakika: Kamuda yönetici ve uzman personele 30 bin TL'lik seyyanen zam teklifi geri çekildi
Esenyurt'ta yaşayan ve Yenibosna'daki bir tekstil firmasında çalışan Tuğçe Demirci, geçen yıl tanıştığı Mervan adlı kişi ile görüşmeye başladı. İddiaya göre, bu...
Esenyurt'ta yaşayan ve Yenibosna'daki bir tekstil firmasında çalışan Tuğçe Demirci, geçen yıl tanıştığı Mervan adlı kişi ile görüşmeye başladı. İddiaya göre, bu kişi bir süre sonra evlilik vaadinde bulunduğu Tuğçe Demirci'nin adına hat çıkartarak banka bilgilerini aldı. Tuğçe Demirci bir süre sonra dolandırıcılık suçundan hakkında açılan dava tebligatının kendisine ulaşması üzerine kandırıldığını anlayarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Demirci, hakkında dolandırıcılık suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
'BENİ ÖLÜMLE, AİLEMLE TEHDİT ETTİ'
Yaşadığı olayı anlatan Tuğçe Demirci, "Çıkardığım telefon hattının ardından, iban- hesap bilgilerimi istedi. 'Ev tutacağım, paramız orada biriksin aşkım' gibi şeyler söyleyerek beni kandırdı. İban ve hattımı kullandı. İş yerime tebligatlar gelince suç işlediğini, başkalarını dolandırdığını, hesabımdan para transferleri yaptığını anladım. Bunlarla ilgili bilgim, suçum yok. Hiçbir şey yapmadım. Benim adıma araba kiralamış, beni hacizlik yaptı. Onun yüzünden iş yerimi değiştirdim. İş yerime haciz gelince utandığım, sıkıldığım için kendimi eve kapattım. Uzun süre kimse ile konuşamadım. Beni ölümle, ailemle tehdit etti. Kimseye bir şey söyleyemedim. Ailem sonradan öğrendi bu durumu. Sonradan duyduğuma göre birini arıyor, 'Şu dosyanız var' diyor, karşıdaki kişi de şu kadar para atıyor. Parayı benim hesabıma atıyor. O paraların hiçbirini ben kullanmadım, hiçbiri ile alakam yok. Hiçbirini bilmiyorum. O para transferlerini yaptığında ben iş yerimde çalışıyordum. İfade tebligatı gelince neye uğradığımı şaşırdım. Şok oldum. Ona yazdım, aileme, ağabeyime anlatacağım dedim. O beni tehdit etmeye başladı. Kapıma iki adam, polis gönderdi. 'Seni öldürürüm, yaşatmam, bu suçları hepsini senin üzerine bırakırım, hiçbir şekilde kurtulamazsın, benim adımı vermeyeceksin' dedi. Ben onun ismini Mervan olarak bilirken, ismi de farklıymış. Sonradan gerçek ismini öğrendim. Dolandırdığı rakam 20 bin ila en yüksek 190 bin TL gelmiş. Bu kişiler de benden şikayetçi olmuş. Hakkımda davalar açıldı. 3-10 yıl hapis isteniyor. Nasıl inandım, nasıl kandım, bu duruma geldim hiç bilmiyorum. 15 yıl bir yerde sigortalı, güzel çalışırken, devam ederken nasıl bu duruma düştüm, nasıl bir gaflete uğradım hiçbir fikrim yok" dedi.
Son dakika: Kamuda yönetici ve uzman personele 30 bin TL'lik seyyanen zam teklifi geri çekildi'KARTINIZI, HESABINIZI KULLANDIRMAYIN'
Adli Bilişim Uzmanı emekli polis İsa Altun, TCK'nın 158'inci maddesinde kredi-banka kartını, hesabını kullandırmanın 6 ay-1 yıl hapis cezasının yanı sıra 5 bin gün de idari para cezasının öngörüldüğünü hatırlattı. Altun, bu suçun işlenmesinde kara para aklanması, vergi kaçakçılığı veya sanal bahislerle ilgili durumun söz konusu olması halinde kişiler hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 3-10 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldığını, 20 bin iş günü idari para cezası öngörüldüğünü vurguladı.
Demirci'nin, erkek arkadaşına güvenerek maddi ve manevi yönden mağdur olduğunu belirten İsa Altun, "Mağdur; ailesinin tehdit edilmesinden dolayı korkmuş, daha sonra savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmuştur. Vatandaşlarımız birine yardım, işinin görülmesine aracılık ediyor, işini kolaylaştırıyorum diye banka hesaplarını iban bilgilerini, kredi kartlarını kullandırmasınlar. Bu bilgilerle kumar oynayabilir, kara para aklayabilirler. Ya da suç gelirlerinin azaltılması veya önlenmesine yönelik 15'inci maddeye muhalefetten yargılanabilirler. İban, banka hesapları kimse ile paylaşılmamalıdır. Aracılık yardım söz konusu olsa bile kişinin kanunu, suçu bilmemesi mazeret değildir. Haklarında 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan işlem yapılmakta 3-10 hapis cezası istenebilmektedir" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Erzurum-Rize arasında bulunan ve yapımı devam eden Dallıkavak Tüneli'nin 2026 yılının ilk yarısı içerisinde hizmete açılac...
YSK'dan yapılan yazılı açıklamada, "Yüksek Seçim Kurulu'nun bugünkü toplantısında aldığı kararlar sonucunda belde statüsü kazanan Tokat ili Reşadiye ilçesi Yolü...
YSK'dan yapılan yazılı açıklamada, "Yüksek Seçim Kurulu'nun bugünkü toplantısında aldığı kararlar sonucunda belde statüsü kazanan Tokat ili Reşadiye ilçesi Yolüstü Beldesi, Çevrecik Beldesi, Almus ilçesi Bağtaşı Beldesi, Gümüşhane ili Merkez ilçesi Tekke Beldesi, Nevşehir ili Ürgüp ilçesi Mustafapaşa Beldesi olmak üzere toplam 5 beldede 7 Haziran 2026 tarihinde Mahalli İdareler seçimi yapılacaktır" denildi. (DHA)
Sevgilisi hayatını kararttı: Utancımdan kendimi eve kapattım
UEFA Avrupa Ligi 5. hafta maçında Ferencvaros karşısında kırmızı kartla oyun dışında kalan Jhon Duran'ın cezası belli oldu.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca, İstanbul'da, 3 Aralık tarihinde 'Casperlar' ve 'Çirkinler' adına eylem hazırlığındayken, ...
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca, İstanbul'da, 3 Aralık tarihinde 'Casperlar' ve 'Çirkinler' adına eylem hazırlığındayken, 2 şahsın çalıntı motosiklet ve ruhsatsız tabanca ile yakalanması akabinde ise sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderilmesinin ardından olaya ilişkin soruşturma, derinleştirildi.
İlginizi ÇekebilirÖrgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen çalışmalar neticesinde, 21 Kasım tarihinde Esenyurt'ta, bir adresin kurşunlanması eylemini gerçekleştirdikleri tespit edilen 1'i suça sürüklenen çocuk (SSÇ) olmak üzere 3 şüpheli, 25 Kasım tarihinde Bakırköy ilçesinde faaliyet gösteren bir oto galerinin kurşunlanmasına ilişkin, 2'si SSÇ 4 şüpheli'nin, olayla bağlantılı olabileceği değerlendirilerek, haklarında yakalamaya yönelik çalışma başlatıldı.
3'ü SSÇ, 7 şahıs gözaltına alındı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne verilen talimat sonrası harekete geçen ekipler, belirnen adreslere 5 Aralık günü düzenlenen operasyonlarda, 3'ü SSÇ olmak üzere 7 şüpheli gözaltına alındı. Öte yandan, şüphelilerin işlemlerinin devam ettiği ve soruşturmanın da sürdüğü bilgisine ulaşıldı.
AKOM'dan yapılan açıklamada, değerlendirmelere göre İstanbul'un hafta sonu Orta Akdeniz üzerinden gelen yağışlı hava ile Balkanlar üzerinden gelen soğuk havanın...
AKOM'dan yapılan açıklamada, değerlendirmelere göre İstanbul'un hafta sonu Orta Akdeniz üzerinden gelen yağışlı hava ile Balkanlar üzerinden gelen soğuk havanın etkisine gireceği belirtildi.
10 DERECE DÜŞECEK!
Hafta boyunca 16 ila 19 derece aralığında seyreden sıcaklıkların, yarın geceden itibaren düşmeye başlayarak 10 derece civarına gerilemesinin beklendiği vurgulanan açıklamada, sıcaklık düşüşüyle birlikte kentte sağanak ve gök gürültülü sağanak geçişlerinin öngörüldüğü kaydedildi.
Arkadaşım aranıyor!YAĞIŞ BEKLENİYOR
Açıklamada, yağışların pazar günü saat 10.00'dan itibaren kent genelinde etkisini artıracağı, aralıklarla esen fırtınayla pazartesi sabah saatlerine kadar yer yer kuvvetli şekilde etkili olmaya devam edeceği bildirildi.
AKOM'un açıklamasında, fırtına ve kuvvetli yağışın neden olabileceği ağaç ve direk devrilmeleri, çatı uçması, su baskınları, taşkınlar ve yollarda göllenme gibi olumsuzluklara karşı dikkatli olunması konusunda da uyarıda bulunuldu.
Futbolda yasa dışı bahis depremi! Mert Hakan Yandaş ve Metehan Baltacı gözaltında
Euroleague'in 14. haftasındaki Olympiakos-Fenerbahçe Beko maçı, müsabakanın oynanacağı salonun çatısının akması sebebiyle ertelenmişti. Konu ile ilgili Fenerbah...
*Tam metin içeriği, kaynak sitenin yapısının değişmesine bağlı olarak eksik gelebilir.
Yorumlar (0)
Yorumunuzu Ekleyin